ara güler fotoğrafları satın al

MelisKARAKUZULU/İZMİR, (DHA)İZMİR'deki Arkas Sanat Merkezi'nde, koronavirüs salgını nedeniyle ara verilen 'Ara Güler, Merhaba İzmir!' İMARÇIKIYOR ALAN KAZANIYOR FIRSAT ARSA+EV. 980.000 TL. 23 Haziran 2022. İstanbul / Beykoz. GRILANER'dan bankalar caddesinde Kurumsala uygun 300 m2 dükkan. 60.000 TL. 15 Haziran 2022. İstanbul / Sultanbeyli. Tokatköyde Müstakil tapulu orman kenarı Ev. 2018yılında vefat eden, duayen foto muhabiri Ara Güler'in Karaman 'da çektiği çok değerli fotoğraf kareleri, farkıyla sizlerle. Türkiye 'de yaratıcı fotoğrafçılığın uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcisi olan Ara Güler, 17 Ekim 2018 tarihinde İstanbul 'da tedavi gördüğü hastanede 90 yaşında hayata veda etti. KırklareliLüleburgaz Lüleburgaz Güler Emlak Danışmanlığı Emlak satılık & kiralık en güncel ilanları sahibinden.com'da! Doping Satın Al; Siparişlerim; Satış İşlemlerim; Alım İşlemlerim; Satış İşlemlerim; Satış İşlemlerim; Lüleburgaz Gençlik Mahallesi Ara Kat Satılık Daire. 935.000 TL. 06 Temmuz 2022 Lüleburgazsatılık arsa fiyatları güncel olarak Lüleburgaz uzman gayrimenkul danışmanları tarafından bir çok veri ve emlak kriterleri Lüleburgaz Güler Emlak uzman gayrimenkul danışmanları Lüleburgaz da satılık arsa tapu kayıt il, ilçe, mahalle, ada / parsel / m2 bilgilerini inceleyerek Lüleburgaz satılık arsa fiyatları belirlenir. Les Site De Rencontre En France Gratuit. Bazı isimler vardır, hiç kimsenin değil ama onların hayranı olursunuz ve yaptıkları işleri takip etmeden duramaz hatta buna kendinizi mecbur hissedersiniz. İşte benim için o isimlerin en önde geleni, Ara Güler. Ara Güler Fotoğraf Kareleriyle Tarihi Durduran İsim İstanbul’u izlemeye doyamıyorum. Onu okumaya, karış karış keşfetmeye, dinlemeye hatta İstanbul üzerine düşünmeye bayılıyorum. Öylesine büyülü bir şehir ki İstanbul, her noktası hikayelerle dolu ve aynı zamanda hikayeleştirilmeye hazır. Bana sorarsanız, bu mistik şehir her zaman özel ama onu fotoğraf kareleriyle dile getiren Ara Güler’in gözünden çok başka. Onun gözünden İstanbul’a bakarken, sanki İstanbul ete kemiğe bürünüyor, kulağıma bir şeyler fısıldıyor. İnsan gibi… Bizim gibi kusurlarıyla güzelleşen, doğası gereği mucize gibi ama aynı zamanda defoları olan bir mucize. Geniş bir Ara Güler koleksiyonuna sahip olan bir tanıdığım sayesinde, çok küçük yaşlarda tanıştım bu büyük isimle. Sonra gözünü 1928’in Beyoğlu’unda açan Güler gibi henüz 14 yaşında ben de bir Beyoğlu hayranına dönüştüm. Bana İstanbul’un tarihini, karmaşasında saklı güzelliğini, çeşitliliğini ve ruhunu yaşatan, beni dönüştüren, büyüten ve en önemlisi hayatın gerçeğini gösteren bu bölge hep ilham oldu bana. O kalabalığın, kaosun içinde her gözde ayrı bir hayat her ayakta ayrı bir telaş vardı. İnsanların gözlerinden hayatlarına yolculuk edebilmek, bunu gözlemleyebilmek en büyük zenginlikti. Düşünmenin, sorgulamanın ve belki de o yabancı olduğumuz hayatlara dokunabilmenin ve barışabilmenin kapılarını açtı. Bu şehri keşfetmek için Beyoğlu’nun arka sokakları ilk adresim oldu hep. Bilinen caddelerinde, ruhsuzlaşan ruhu çalınan noktalarında değil, tıpkı Ara Güler’in Beyoğlu gibi, benim Beyoğlu’umda arka sokaklarındaydı, oraya gizlenmişti. Onun şansı o günlerinde İstanbul’u yaşamaksa, bizim şansımız da o günleri böylesine güzel yakalayan Ara Güler’e sahip olmak. “Fotoğraf hakikattir, sanat olamaz” diyen usta isim mi yanılıyor yoksa İstanbul’un kendisi başlı başına bir sanat mı da fotoğraflara böyle yansıyor emin olamıyorum ama bir gerçek var ki, Güler’in bu sözü söylerkenki naifliğinin yakaladığı anlarınkiyle bir araya geldiği kesin. Bizim Köy, Mahmut Makal Kendisini sanatçı değil “foto muhabiri” olarak adlandıran Ara Güler, “sanatçı” olmama konusunda benim gözümde yanılsa da, toplumun hatta dünyanın gerçeklerini yansıtan önemli bir “foto muhabiri” olduğu konusunda haklı. UNESCO tarafından “dünya kültürüne hizmet ödülü” ile ödüllendirilen Mahmut Makal’in “Bizim Köy” isimli kitabının içindeki fotoğraflarla karşılaştığınızda boğazınızdaki düğüm burnunuzdaki sızıya, oradan gözünüzdeki yaşa dönüşüyor. Böyle bir hayatı kimse hak etmiyor diyorsunuz. İçine doğduğumuz ve sahip olmadan sahiplendiğimiz hayatlarımızı düşününce, seçmeden ait olduğu hayatlarında o fotoğraflardan size bakan çocukların gözlerinden onların dünyalarını görüyorsunuz. Kitap; konusu, anlatımı ve gerçekliğiyle başlı başına her satırında okuyucuyu etkilemeyi başarıyor. UNESCO tarafından aldığı hizmet ödülünün yanı sıra, “dünya gençliğine örnek insan” seçilen Makal, henüz 17 yaşında köy öğretmeniyken gözlemlediklerini kaleme alarak bu başyapıtı bizlere kazandırıyor. Ama ülke gerçeğine değinen her aydın ve yazar gibi o da başlarda linç ediliyor. Türkiye’nin bana göre başına gelen en kötü şey oluyor ve köy enstitüleri kapatılıyor. Kitabı bundan tam 10 yıl önce ilk elime aldığımda, okuduklarımla Ara Güler’in fotoğrafları birleşince bende büyük bir etki yaratmıştı. Yazar oradaki insanı anlatırken, Ara Güler o insanın gözündeki karanlığın içinde saklı ışığı gösteriyor size. İşte Beyoğlu’yla tanıştığım o yıl, bir yandan Beyoğlu’nun manzaraları, bir yandan da aynı yıl okuduğum bu kitapla kendi küçük dünyamdan çıkıp yaşadığım toplumu ilk kez hissetmeye başladım. İki Arşiv, Bir Seçki Ara Güler’in İzinde İstanbul Ara Güler Müzesi ve İstanbul Modern işbirliğiyle gerçekleşen, iki kurumun koleksiyon ve arşivinden ortaya çıkan İki Arşiv, Bir Seçki Ara Güler’in İzinde İstanbul sergisi Ara Güler’in dünyasıyla buluşmak isteyenleri bekliyor. Belki önünden geçtiğiniz, dokunduğunuz, köşesinde buluştuğunuz bir duvarı görebilirsiniz bu karelerde. İnsanların gözlerinden hayatlarına yolculuk yapıp neşelerine, hüzünlerine, öfkelerine, acılarına, heyecanlarına şahit olabilirsiniz. Ya da geçim derdiyle en ağır işleri yapmak zorunda olan bir adamın gözündeki donukluğa ve yorgunluğa dalıp gidebilirsiniz. Güler’in objektifinden tek bir kareyle tüm bunlar mümkün işte… 2018 yılında aramızdan ayrılan sanatçının 90 yıllık seçkisini yansıtan sergi yalnızca İstanbul karelerinden ibaret değil. Bu toprakların insanını, kokusunu, gecesini, gündüzünü taşıyan fotoğraflarda benim için en önemli ve en etkileyici nokta “gerçek insan”ı görebilmek. Henüz bozulmamış İstanbul siluetiyle Anadolu’dan bu şehre çalışmaya gelmiş insanın yüzündeki yaşam mücadelesini buluşturan kareler, belki oturup bir kadeh şarap içtiğiniz Hazzo Pulo’nun önünde henüz anne ve babanız bile doğmamışken oturan insanları gördüğünüzde aklınıza tekrar gelen hayatın hızı ve gelip geçiciliği… Bizlere bunları ve dahasını düşündürten ismin yaptığı işe sanat dememesindeki gerçek sanatçı yaklaşımıysa beni Ara Güler’e daha da hayran bırakıyor. İstanbul Modern’de 17 Kasım’a kadar ziyaret edebileceğiniz sergi, beni kendi içimde işte böyle bir yolculuğa çıkardı. Ara Güler’in fotoğraflarına bakarken İstanbul sizin kulağınıza neler fısıldayacak merak ediyorum! Sergiyle ilgili detaylı bilgi için tıklayın. İlginizi çekebilir Buse Altaş’tan Eye of İstanbul Olağan dışı erişim tespit ettik... Cihazınızdan ya da bağlı olduğunuz ağdan sitemize olağan dışı otomatik erişim yapılmaya çalışıldığını görüyoruz. Şu anda talebinizi gerçekleştiremiyoruz, kısa bir süre sonra tekrar deneyebilirsiniz. Destek koduC1HDER5H-0810 × Talebiniz başarıyla iletilmiş olup incelemeye alınmıştır. Hata Bildir İşleminizi gerçekleştiremedik. Lütfen tekrar deneyiniz. Kişisel verilerin korunması hakkında detayli bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in 1950’li yıllarda karanlık odada kendi eliyle bastığı ve bugüne kadar yayımlanmamış vintage baskıların bulunduğu 110 fotoğrafın yer alacağı sergi, 22 Kasım’da Güney Kore’nin başkenti Seul’de açılacak. 86 yaşındaki usta fotoğrafçı Güler, 16 Ekim’de Berlin’de açılan “İstanbul’un Gözü Retrospektif 1950-2005” sergisinin yoğun ilgi görmesi konusunda, “Çektiğim fotoğrafların dünya tarafından ilgi görmesi hoşuma gidiyor. Onlar istiyor, başkaları istiyor, dünyanın her yerinden istiyorlar. Bu durum ülke için de güzel” dedi. Berlin’de 200 fotoğrafının yer aldığı sergiyi günde 2 bine yakın kişinin ziyaret ettiğini aktaran Güler, Seul’de açılacak serginin tüm hazırlıklarının tamamlandığını anlattı. Güler, sergilenecek eserlerin, etkinliği düzenleyenler tarafından Ara Güler Müzesi’nden seçildiğini kaydederek, bu sergide ayrıca daha önce hiç yayımlanmamış vintage baskıların yer alacağını söyledi. Vintage baskıların, çekildikten sonra 1-2 ay içerisinde basılan fotoğraflar olduğunu belirten Güler, bunların büyük kıymet taşıdığını vurguladı. “Bu adamlar vintage baskının ne kadar değerli olduğunu biliyor. Müzede bütün duvarlar boşaldı neredeyse. Vintage kalmadı. İnşallah satılmaz” diyen Güler, sergilenecek fotoğrafların 1950’liler başta olmak üzere çok farklı yıllara ait olduğunu dile getirdi. “Bugün sen İstanbul’u benim kitaplarımdan öğreniyorsun” Sergi açılışına gidemeyeceğini, Seul’un çok uzak olduğunu belirten Güler, “Kendi fotoğrafımı göreceğim diye 16 saat havada gidemem. Yaş olmuş 86” dedi. Güler, dünyanın her yerinden kendisine ve sanatına büyük saygı duyulduğunun hatırlatılması üzerine de şunları söyledi “İyi ki var. Demek ki bir işe yarıyoruz. Adamların işine geliyoruz. Dünyanın çok farklı yerlerine giderek, çok farklı yer görmüş ve kayda geçirmişim. Fotoğraf makinesi çok güzel bir kayıt makinesidir ve bütün bir devri öteki devre taşır. 20. asırda çekilen fotoğraflar bir asır sonra tarih olur. Bizler aslında hiçbir şey değiliz’ gibi görülürüz ama aslında en mühim şeyi yapıyoruz. Yaşayan hayatı kaydedip öteki devre taşıyoruz. Bunları bilmeyenler orada öğreniyor. Bugün sen İstanbul’u benim kitaplarımdan öğreniyorsun. Biz İstanbul’u çekmeye başladığımız zaman İstanbul zaten bitmişti, ölmüştü. Büyük bir kadavranın ve kokmak üzere olan bir leşin üzerinde İstanbul diye yaşıyoruz.” “Şimdiki fotoğrafçılar eğitimli değil” Yeni fotoğrafçıların dünyada eskileri kadar tanınmış olmadığı şeklinde değerlendirme yapılması üzerine Güler, “Eğitimleri yetmiyor. Neyin ne olduğunun farkında değiller. Fotoğrafı manzara diye çekiyorlar. Manzara başka, fotoğraf başka. Şimdi bizlerin dışında kalan herifler aslında fotoğraf çekmiyor bana kalırsa instagram çekiyor. Fotoğraf çektiğini zannediyor, aslında güneş batması, manzara gibi tabiat olaylarını çekiyor. Zaten dünyanın her yerinde tabiat olayı var. Güneş her yerde batıyor” diye konuştu. “Biz, manzara fotoğrafçısı değil, yaşamı gösteren fotoğrafçıyız. Fotoğraflarımda bir anlam, mana var. Jüri üyesi olduğum bir yarışmada bakıyorum herkes güneşin batışını fotoğraflamaya çalışıyor. Güneşin doğuşunu Hazreti İsa da görmüştü, Hazreti Musa da” diyen Güler, fotoğrafçıların eğitimlerine daha fazla dikkat etmesi gerektiğini dile getirdi. Güler, bundan sonraki planlarının sorulması üzerine, “Dünyanın her yerinden sergi ve başka etkinlikler için talepler var. Bazılarına cevap bile veremiyoruz. Beni sergi için Amerika’ya çağırıyorlar. Al götür, orada sergile sonra geri getir. Ben Amerika’ya 10 bin defa gitmişim, ne yapayım Amerika’da?” dedi. Yaptıkları işin kayıtlarını bırakmak istediğini ve bu konuda dokümantasyon hazırlandığını kaydeden Güler, bugüne kadar 56 kitabı bulunduğunu, bunun büyük bir rakam olduğunu söyledi. Ara Güler’in, aralarında 1950’li yıllarda karanlık odada kendi eliyle bastığı, bugüne kadar yayımlanmamış vintage baskıların bulunduğu 110 fotoğrafının yer aldığı ve küratörlüğünü Hasan Şenyüksel’in üstlendiği sergi, 22 Kasım’da Seul’de izlenime sunulacak. Türkiye’de, fotoğraf denilince herkesin aklına gelen isim Ara Güler’in yaşamına ve sanatına tanıklık edebileceğiniz Ara Güler Müzesi, geçtiğimiz Ağustos ayının 16’sında bomontiada’da açıldı. Müzenin açılış tarihi olan 16 Ağustos’u özel kılan bir diğer neden ise Ara Güler’in doğum günü olması. 16 Ağustos 1928 yılında Beyoğlu’nda dünyaya gelen sanatçının asıl adı Aram Güleryan. Fotoğrafçılığa lise yıllarında babasının aldığı 35 mm’lik fotoğraf makinesiyle Yeni İstanbul Gazetesi için foto-muhabirlik yaparak adım atmış. Muhsin Ertuğrul’dan tiyatro dersleri alan ve sinemacılığın her türlü alanında çalışmış olan sanatçı, fotoğrafçılık alanında dünya çapında ün kazanmış ve Türkiye’nin bu alandaki en önemli temsilcisi. – Bu yazıyı yayınlama aşamasında Ara Güler’i kaybettiğimizi öğrendik. Çok üzgünüz. Başımız sağolsun. 17 Ekim 2018 – Ara Güler Müzenin ilk sergisi Islık Çalan Adam sergisinin küratörlüğünü Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi AGAVAM müdürü Umut Sülün ve Karşılaşmalar kurucu ortağı Sevim Sancaktar üstleniyor. 2 yıldır üzerinde çalışılan ve hala da çalışmaların devam ettiği Ara Güler’in 70 yıllık arşivinin derlenmesiyle oluşturulan sergi 15 Kasım’a kadar ziyarete açık. Müzede Islık Çalan Adam başlığı altında, Ara Güler’e ait fotoğrafları, Ara Güler’in fotoğrafları, fotoğraf makineleri, hikayeleri, videoları, kitap maketleri, aldığı notlar ve belgesel filmi sergileniyor… Biz de müzenin açılmasının ardından özel bir rehberli turla müzeyi ziyaret etme fırsatı bulduk. Serginin küratörlerinden olan Umut Sülün’ün anlatımıyla hem sergiyi hem de arşiv çalışmalarının yapıldığı alanı gezdik. Arşiv alanı herkesin ziyaretine açık değil. Titizlikle çalışılarak dijitale aktarılan ve kayıtları en ince detayına kadar tutulan fotoğraflar sonrasında özel koruması olan depolarda, ısı, nem, ışık gibi faktörlerden etkilenmeyecek şekilde ve her türlü afete karşı hazırlıklı olan bir alanda muhafaza ediliyor. Ara Güler Müzesi Toplam 10 bölümden oluşan serginin içerisinde Ara Güler’in yaşamından parçaları ve çok yönlü sanatçı kimliğinin izlerini görebileceksiniz. Fotoğraf sergisi olmasının yanı sıra sergide çok fazla yazılı belge yer aldığı için detaylı bir gezi için ziyaret edeceğiniz vakti biraz fazla tutabilirsiniz. Babil’den Sonra Yaşayacağız adlı serginin ilk bölümü, Ara Güler’in lise yıllarında Ermenice yazmaya başladığı öykü kitabının adını almıştır ve bu öyküye ait tuttuğu ilk defteri de sergisinin bu kısmında görebilirsiniz. Babil’den Sonra Yaşayacağız adlı kitabı Ermenice, Türkçe ve İngilizce olarak kitapçılarda bulabilirsiniz. Serginin “ARA” adlı bölümünde babasının doğduğu köye ziyaretini anlatan bir hikaye anlatılmaktadır. Aynı bölümde evlerinden çıkan fotoğraflardan seçkiler ve fotoğrafların arkasına yazılan notlar sergileniyor. Siyasi tarih ve sanat tarihinden birçok iz olan sergide Bülent Ecevit’in miting fotoğraflarından edebiyatımızın ünlü isimlerinden Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın fotoğrafına, dünyaca ünlü ressamlar Salvador Dali ve Pablo Picasso’ya kadar birçok ünlü ismin fotoğraflarını bulabilirsiniz. İstanbul’un tarihine dair fotoğrafların da yer aldığı sergide 6-7 Eylül Olayları’nın en çarpıcı anlarına tanıklık edeceksiniz. Ara Güler Müzesi Serginin Çığlık adlı bölümünde Ara Güler’in “Ben keşfettim.” dediği Aphrodisias Antik Kenti’ni, Nuh’un Gemisi’nin izlerini, Kumkapı Balıkçıları Röportajları ile Birinci Dünya Savaşı’na girmemize neden olan Yavuz Zırhlısı’nın sökülme hikayesini anlattığı Kahramanın Sonu adlı belgeselini görebilirsiniz. Islık Çalan Adam sergisinin ardından Ara Güler Müzesi yenilenen sergileriyle de ziyaretçilere açık olacak. Pazartesi günü hariç her gün hafta içi 1000’da, hafta sonu 1200’den itibaren açılan müzeyi 1800’e kadar ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Ara Güler Müzesi Instagram – Konum Ara Güler Müzesi Adres Merkez Mah. Silahşör Cad. Birahane Sok. Tarihi Bomonti Bira Fabrikası No1 Şişli/İstanbul İlginizi çekebilir Buse Altaş’tan The Eye of İstanbul Bir Ara Güler Belgeseli Olağan dışı erişim tespit ettik... Cihazınızdan ya da bağlı olduğunuz ağdan sitemize olağan dışı otomatik erişim yapılmaya çalışıldığını görüyoruz. Şu anda talebinizi gerçekleştiremiyoruz, kısa bir süre sonra tekrar deneyebilirsiniz. Destek koduCK52J8UE-0810 × Talebiniz başarıyla iletilmiş olup incelemeye alınmıştır. Hata Bildir İşleminizi gerçekleştiremedik. Lütfen tekrar deneyiniz. Kişisel verilerin korunması hakkında detayli bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

ara güler fotoğrafları satın al